Kartal Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Kartal Mutlu Sonlu Masöz

Aşçıların, azca önce içeride yaşanmış olan dramatik vakalar mevzusunda dedikodu yapmış olduklarını duyabiliyordu. Onlara göre, dövüşçü, Roland’ın başında bir şişe kırmış ve insanın bayılmasına, bu sırada bir sandalyenin kırılmasına sebep olmuştu. Emilie o tatlı gülüşlerinden biriyle dövüşçüyü sakinleştirmeseydi, adam belki Gilles’i de pataklamış Kartal Mutlu Sonlu Masöz olacaktı. Hikâyeyi düzeltme ihtiyacı duymayan Scarlet, tozlu ellerini pantolonuna sildi ve depo odasından çıkarak mutfağa geri girdi. Arka kapının tarafındaki tarayıcıya doğru ilerlerken, bar çalışanları ile kendisi arasında sanki buz gibi rüzgârlar esiyordu.

Gilles görünürde yoktu ve kıkırtı seslerine bakılırsa, Emilie de bar kısmındeydi. Scarlet, yanından geçtiÄŸi bar çalışanlarının gözlerini ondan kaçırılmış olduÄŸuna dair izleniminin, bir tek kendi varsayımı olduÄŸunu umdu. Dedikoduların tüm bir kasabaya yayılmasının ne kadar  kısa süreceÄŸini merak etti. Scarlet Benoit o sayborgu savundu! Åžu Aycıyı! Belli ki onun da vidalan gevÅŸemiÅŸ. Tıpkı o… O… Bileklerini, antika   kapı   tarayıcısının   önünden   geçirdi.   Sadece alışkanlıktan   dolayı,

Kartal Mutlu Sonlu Masöz

Gilles’in her vakit tehdit ettiği şu para kesintilerinden birini yapıp yapmadığını görmek için ekranda beliren sipariş bilgilerini inceledi ve hakikaten de duvara çarptığı domatesler için üç univ kesinti icra ettiğinı gördü. SATICI HESABINA 687U AKTARILDI. HESAP ADI: BENOİT ÇİFTLİĞİ Scarlet hiç kimseye güle güle demeden arka kapıdan dışarı çıktı. Hava öğle güneşiyle hâlâ ılık olmasına rağmen, ara sokağın gölgeleri, içerideki mutfakla kıyaslandığında oldukça serindi ve Scarlet hava aracının arkasındaki sandıkları yine düzenlemeden önce, bir süre bu serinliğin tadını çıkardı. İşleri gecikmişti. Eve dönmesi akşamın geç saatlerini bulacaktı.

Üstelik Toulouse Polis Karakoluna gitmek için yarın sabah oldukca erken kalkması gerekiyordu, yoksa babaannesini bulmak için kimsenin çaba sarf etmediÄŸi tüm bigün daha heba olurdu. İki hafta. Babaannesi tam olarak iki haftadır, oralarda bir yerde bir başına, kayıptı. Çaresiz. UnutulmuÅŸ. Belki de… Kim bilir ölmüştü. Kaçırılmış, katledilmiÅŸ ve cesedi karanlık bir çukura atılmıştı. Fakat niçin? Neden, neden, niçin? Hüsranla dolu gözyaÅŸları görüşünü bulandırdı ama  Scarlet gözlerini kırpıştırarak kendini tuttu. Bagaj kapısını çarparak kapattı, hava aracının önüne doÄŸru yöneldi ve olduÄŸu yerde dondu.